İş'te Blog

İŞ YAŞAMINDA MUTLULUK

Psikolojide “öznel iyi oluş” kavramıyla açıklanan mutluluk, insan yaşamındaki en temel konulardan birisidir. Belki de mutluluk hayatın en önemli amacıdır. Öte yandan hayatının önemli bir bölümünü iş başında geçiren günümüz insanı açısından ise iş yaşamında mutlu olmak yaşam mutluluğunun en kritik bölümlerinden birisidir.  Pozitif psikoloji kapsamında mutluluk konusuyla ilgili yapılan araştırmalar, çalışanların iş yaşamındaki verimlilikleri, iş tatminleri ve iş performanslarıyla yakından ilgili olduğunu göstermektedir.

Bunun yanında mutluluk sadece anlık bir değerlendirme veya bir duygu durumu ile ilgili değil, bireyin bütün yaşamını değerlendirmesi ve sürekliliği  ifade etmektedir. Çalışan, mutlu olduğuna  geçmişten geleceğe bir bakışla karar vermekte veya düşünmektedir. Bu kapsamda çalışanların iş yaşamındaki mutlulukları, anlık ve belirli bir döneme ilişkin değerlendirmelerinin ötesinde, daha derin bir bakışla geçmişten ve geleceğe bütün iş yaşamını nasıl gördükleriyle ilgilidir.

Peki mutluluk başka nedir?  Bireyin varlığı ile ilgili anlam arayışıdır.  İnsanlık tarihi boyunca birey açısından kendi varlığının sebebini bulmak ve açıklamak hep bir ihtiyaç olmuştur. İş yaşamı da bireyin kendisini sorguladıkları alanların başında gelmektedir. Akademisyen arkadaşlarım Doç.Dr. Ömer Faruk Şimsek ve Doç.Dr. Ebru Günlü ile birlikte yaptığımız çalışmalarda mutluluğun çalışanlar açısından son derece önemli bir konu olduğunu bulduk. Araştırmamızda iş yaşamının çalışanın kendisine ait proje olduğu anlayışından harekete ettik. Aradığımız  cevap iş yaşamınızı bir proje olarak değerlendirdiğinizde siz şu an ne hissediyorsunuz?  Başka bir ifade ile çalışanların iş yaşamlarını geçmiş, şimdi ve gelecek olarak değerlendirmelerini isteyerek, anlam odaklı mutluluk düzeylerini belirlemeye çalıştık. Sonuç olarak iş yaşamlarında pişmanlık ve anlam hissetmeyen çalışanların iş tatminlerinin düşük, öte yandan iş yaşamlarında mutlu olanların ve gelecekten bir şeyler bekleyenlerin ise iş tatminlerinin daha yüksek olduğunu gördük. Kısacası iş yaşamlarını anlamlı görenler daha mutlu, daha motive ve geleceğe ilişkin umutlular. Dolayısıyla bu çalışanların daha verimli, yüksek performanslı ve kurumlarına daha bağlı çalışanlar olacaklarını söyleyebiliriz.